Kırk yıl şu devletlerin birbirine düşmesini bekledim. onlar birbirlerine düştü, şimdi ben tahtta değilim.
Tarih değil,hatalar tekerrür ediyor!
Bizi yükselten dinimize karşı duyduğumuz büyük aşktır.
Beni evhamlı sanıyorlardı HAYIR Ben sadece gafil değildim, o kadar.
Düşamının kurtuluş reçetesi öldürmek içindir.Esaretin bir çeşiide borçlandırmadır.
Millet birbirini kırıp geçireceğine bırakın beni öldürsün.
Savaş yalnız sınırlarda olmaz .Savaş bir milletin topyekün ateşe girmesidir.Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi,yenilgi kaderdir.
Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam,zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!
İcabı halinde donanmayı kaybetmemek için canımı vermeye hazırım.
Ha kendi evlatlarım,ha millet farkı yoktur.
Ben Bizans İmparatoru Konstantin’den daha az haysiyetli değilim. Biraderim hazretlerine (Sultan V. Mehmet Reşat) bağlılığımı arzediniz. İstanbul’dan çıkmam! Kendisinin de çıkmamasını atalarımızın şerefi adına istirham ederim!
Rusya ile harp vukuunda, disiplinli bir şekilde yetiştirilen bu Kürt alayları bize çok büyük hizmetlerde bulunabilirler.
Orduda öğrenecekleri “itaat” fikri, kendileri(kürtler) için de faydalı olacaktır.
Kürt ağalarının bazılarının çocuklarını, İstanbul’a getirip memuriyete yerleştirdiğim için tenkit edildiğimi biliyorum. Senelerdir Hıristiyan Ermeniler nazır [bakan] mevkilerini işgal etmişlerdir. Bundan sonra da kendi dinimizden olan Kürtleri kendimize yaklaştırmakta ne gibi bir zarar olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder